22 Nisan 2014 Salı

Turistik Bir Maden Ocağı ÇANKIRI TUZ MAĞARASI


   KAYA TUZUNUN BAŞKENTİ

 Ankara’ya karayolu ile iki saat uzaklıkta bir Orta Anadolu kenti olan Çankırı, artık Türkiye’nin turistik yerleri arasında sayılıyor. Burada yürütülen bir proje çerçevesinde yeraltındaki tuz çıkarıldıktan sonra oluşan mağaraların turizme kazandırılmasına çalışılıyor. Projenin fikir babası ve en büyük destekçisi vali Ali Haydar Öner’in girişimiyle atılan ilk adımlar meyvelerini vermeye başlamış, şimdilik her gün birkaç arabanın ziyaret ettiği tuz mağarasında ayrıca zaman zaman konserler düzenleniyor ve sergiler açılıyor.
    Çankırı Kaya Tuzu Mağarası yaklaşık 5000 yıldır yararlanıldığı tahmin edilen Türkiye'nin en büyük kaya tuzu rezervlerinin bulunduğu bir yerdir. Buradaki Kaya Tuzu yataklarının Hititler zamanından beri kullanıldığı tahmin edilmektedir. Uzunluğu giderek artan ve bugünlerde 16 km’ye ulaşan tünellerin yaz kış 15-17
1. Resim 
derecelerde sabit hava sıcaklığı nedeniyle soğuk hava deposu olarak kullanılması düşünülmüş. Askerlerin önerisi sığınak yapmak olmuş, buradaki galerilerin sadece Çankırı’nın değil komşusu Kastamonu’nun da tüm nüfusunu alacak büyüklükte olduğu hesaplanıyor. Konuya çok farklı bir yaklaşım getiren valinin projesinin adı Crystal Art Gallery. Dünyada bir örneği Polonya’nın Krakow kentindeki Wieliczka tuz ocağında bulunan ve içinde otel, restoran, müze ve tematik sanat galerilerinin yer alacağı bu proje için kaynak arayışları devam ediyor. Proje gerçekleşirse bu galerilerin her birinde Osmanlı, Cumhuriyet, Mitoloji, Rönesans vb temalı tuz heykeller sergilenmektedir.
    Çankırı Tuz Mağarası’nda tuz heykellerin sergilendiği galeride
2. Resim 
bulunan bir eşek fosili de en az heykeller kadar ilgi çekiyor, 200 yıllık olduğu tahmin edilen ve madende çalıştırılırken bir kuyuya düşen ve ayağı kırılan eşek buradan çıkarılamadığı için kaderine terkedilmiş. Buradaki tuzlu ortamda adeta mumyalanmış gibi hiç bozulmayan eşek cesedi sergilenmek için götürüldüğü Ankara’daki MTA Müzesi’nde bozulmaya başlayınca derhal mağaraya geri getirilmiş. Çünkü burada hava kuru ve sıcaklık sabit. Mağaranın kuru havasının astım için iyi geleceği düşünülüyor ve hatta mağara içinde astım hastalarının tedavi edileceği bir hastane yapılması da 
3. Resim 
gündemdeki projelere arasında. Bu galeride ayrıca tuzdan yapılan ve ortamdaki iyonları dengeleme özelliği bulunan fenerler satılıyor, bu özellikleri nedeniyle yorgunluğa, astıma, nefes darlığına, alerjilere, cilt rahatsızlıklarına iyi geldiği söylenen fenerlerin sanatçı işi olduğunu söylemek zor. Tuz fenerlerin Ankara’nın kuru havasında 8-10 yıl, İstanbul gibi nemli ortamlarda ise ancak 3-4 yıl kullanılabileceği ifade ediliyor. Ancak mağaradaki bu temiz hava dinamit kullanımı ve kamyonların egzos gazları nedeniyle korunamıyor. Bu nedenle mağaranın duvar ve tavanları olduğu gibi içerde yer yer güzel görüntüler oluşturan tuz sarkıtlar -ne yazık ki- olması gerektiği gibi beyaz değil.

4. Resim
 Çankırı Tuz Mağarası'ndan çıkartılan kaya tuzları, kaya tuzunun doğal kristal yapısını muhafaza etmek için el ile oyularak tuz lambaları imal edilmektedir. Kristal kaya tuzu, havadaki artı iyonları nötr hale getirerek, üst solunum yolları rahatsızlığı, astım, bronşit, alerji, polen alerjisi gibi hastalıklarda tedavi amacıyla kullanılmaktadır.
4. Resim 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder